Sosyal Güvenlik Kurumu 22/2/2013 tarihli ve 2013/11 sayılı Genelgede değişiklik – Kod-29’a İlişkin Değişiklik
Pandemi sürecinde olası hak kayıplarını önlemek adına, 16 Nisan 2020 tarihinde İş Kanunu’na eklenen geçici 10. madde ile iş veya hizmet sözleşmelerinin işveren tarafından feshedilmesi belirli istisnalar dışında üç ay süreyle yasaklanmış, yine geçici 10. Madde fıkra 4 hükmü ile Cumhurbaşkanına bu üç aylık süreleri her defasında en fazla üçer aylık sürelerle 30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatma yetkisi verilmiştir.
Geçici Madde 10 hükmünde işten çıkarma yasağına istisna teşkil eden haller; 25 inci maddenin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde ve diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler, belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde sürenin sona ermesi, işyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve faaliyetinin sona ermesi, ilgili mevzuatına göre yapılan her türlü hizmet alımları ile yapım işlerinde işin sona ermesi halleri olarak sayılmış olup ilgili dönemde bu haller dışında iş sözleşmesinin işverence feshedilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
İşverence, işçinin işten ayrılış nedeni Sosyal Güvenlik Kurumuna bir kod numarasıyla bildiriliyor olup 29 kodu, "İşveren tarafından ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış nedeni ile iş akdinin feshi" anlamına gelmektedir. İşçinin işten ayrılma nedeninin SGK’na 29 kodu olarak bildirilmesi için, 4857 sayılı İş Kanunu madde 25/2 bendlerinde sayılmış fiillerden birini işlemesi gerekmektedir. Bahsedilen bendlerde sayılan fiiller içerisinde; işveren yahut aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetme, işçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunma, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelme, hırsızlık yapma, işverenin meslek sırlarını ortaya atma gibi davranışlar bulunmaktadır.
Pandemi sürecinde işten çıkarma yasağının istisnası durumundaki ahlaka aykırı davranış, birçok işverence fesih kısıtını delmek için bir çıkış olarak kullanılmış, SGK'dan elde edilen verilere göre 2020 yılında 176 bin 662 işçi Kod-29 nedeniyle işten çıkarılmıştır. İşçinin kod-29 ile işten çıkarılmanın, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamama, işsizlik ödeneği alamama gibi işçi aleyhine sonuçları bulunduğu gibi, yine yeni bir iş yerine başvurması halinde de önceki iş akdinin ahlaka aykırı nedenle feshedilmiş olması işçinin karşısına bir engel olarak çıkmaktadır. Bu durumun uzun süredir işçi sendikaları tarafından gündemde tutulması sonucunda SGK’nun 2013/11 sayılı Genelgesinde yapılan değişiklik ile ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller için ayrı ayrı kodlar belirlenerek mevcut muğlaklığın önüne geçilmesi yolunda bir adım atılmıştır. Değişiklik kapsamında, Genelgede yer alan işten ayrılış nedenleri tablosundaki "29- İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih" kodu çıkarılmış ve "41-" nolu koddan sonra gelmek üzere İş Kanunu Madde 25 bendlerine paralel şekilde aşağıdaki kodlar eklenmiştir.
Kod 42; İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu söyleyerek işçinin işvereni yanıltması. (4857 sayılı Kanun Madde 25-II-a)
Kod 43; İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.( 4857 sayılı Kanun Madde 25-II-b)
Kod 44; İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.( 4857 sayılı Kanun Madde 25-II-c)
Kod 45; İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.( 4857 sayılı Kanun Madde 25-II-d)
Kod 46; İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.( 4857 sayılı Kanun Madde 25-II-e)
Kod 47; İşçinin işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.( 4857 sayılı Kanun Madde 25-II-f)
Kod 48; İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.( 4857 sayılı Kanun Madde 25-II-g)
Kod 49; İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.( 4857 sayılı Kanun Madde 25-II-h)
Kod 50; İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.( 4857 sayılı Kanun Madde 25-II-ı)
Genelgede yapılan değişiklik ile ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller için ayrı ayrı kodların belirlenmesi, işçinin iş akdinin feshinde birçok farklı fesih nedeninin aynı kod ile bildirildiği eski düzenlemeden daha belirlenebilir olmasından ve muğlaklığı bir ölçüde gidermesinden bahisle yararlı olmakla birlikte, birçok işverenin bahse konu düzenlemeyi işçileri tazminatsız bir şekilde işten çıkarmak amacıyla istismar ettiği düşünüldüğünde, mevcut değişiklik yeterli olmayacak, işveren belirlediği bir kodla yine tazminatsız olarak iş akdini feshedebilecektir. Yeni belirlenen kodların da bir kısmı yeterince özelleştirilmemiş olup, Kod 45, Kod 46, Kod 50 gibi kodlar birden fazla iyi niyet kurallarına uymayan hali düzenlemekle olduğundan işçinin çıkış nedeni SGK’ya bildirilirken yine muğlaklık yaşanacağı öngörülmektedir. Kanaatimizce, genelgede yapılan değişiklik ile mevcut muğlaklık bir ölçüde giderilmiş olmakla birlikte; pandemi sürecinde işten çıkarma yasağının yeni belirlenen kodları da kapsayacak şekilde genişletilmesi, bu süreçte işten çıkarmaların denetlenmesi, işverenin haklı fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ahlaka aykırı davranışı ispatla yükümlü olması yönünde yapılacak düzenlemeler hak kayıplarının önüne geçilmesini daha muhtemel kılacaktır.
Stj. Av. Elif Aycan Türkkan