28.02.2018 tarihinde kabul edilen İcra Ve İflâs Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 15.03.2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş oldu. Böylelikle 15 yıldır kullanılan iflas erteleme kurumu ortadan kaldırılmış ve gözden düşmüş konkordato, güncellenmiş bir şekilde yeniden karşımıza çıkmıştır. Hayırlı ve uğurlu olmasını diliyoruz. 67 maddelik değişiklikten dikkatimizi çekenleri madde sıralamasına uygun şekilde aşağıda aktarıyoruz.
MADDE 34-
2004 sayılı Kanunun 306 ncı maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Konkordatonun tasdiki kararı, kapsamı ve ilânı:
MADDE 306- Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilir.
Kararda, tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli bir kayyım tayin edilebilir. Bu takdirde kayyım, borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor verir; alacaklılar bu raporu inceleyebilirler.
Tasdik kararı mahkemece, 288 inci madde uyarınca ilân olunur ve ilgili yerlere bildirilir.”
Maddede konkordatonun tasdiki kararı, tasdik karan üzerine yapılacak İşlemler ve kararın İlanı hususları birlikte düzenlenmektedir. Konkordatoyu tasdik eden mahkeme, kararında, konkordatonun türüne göre, alacaklıların alacaklarından ne Ölçüde vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını ödeme planını açıkça hükme bağlar. Alacaklıların vazgeçtiği veya konkordatoya kabul oyu vermemekle birlikte tasdik nedeniyle kabul elmiş sayılan alacaklıların vazgeçmiş sayıldıkları miktar veya oran son derece önemlidir. Zira bu kısım alacak, artık borçludan talep edilemez. İşte bu bakımdan kararda bu kısmın açıkça belirtilmesi gerekir. Öte yandan, borçlunun ödeme planı da açıkça karara yazılmalıdır. Bunun İhlali konkordatonun feshine yol açacağından bu husus da karardan anlaşılabilmelidir. Maddenin ikinci fıkrasında, tasdik kararında kayyım tayin edilebilmesine ilişkin hüküm sevk edilmekte, üçüncü fıkrasında ise tasdik kararının ilanı düzenlenmektedir.
MADDE 35-
2004 sayılı Kanunun 307 nci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Rehinli malların muhafaza ve satışı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesi:
MADDE 307- Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında rehinli malın muhafaza altına alınması ve satışı, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir.
a) Rehinle temin edilen alacak konkordato talebinden önce doğmuş olmalıdır.
b) Rehinle temin edilen alacağın konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faizi bulunmamalıdır.
c) Borçlu rehinli malın, işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmalıdır.
Rehinli malın muhafazası ve paraya çevrilmesinin ertelenmesi hâlinde satış isteme süresi işlemez.
Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında finansal kiralama konusu malların iadesi, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir.
a) Borçlu finansal kiralama sözleşmesinin aynen ifasını 294 üncü maddenin yedinci fıkrası uyarınca üstlenmiş olmalıdır.
b) Finansal kiralamadan doğan kira alacağı konkordato talebinden önce doğmuş olmalıdır.
c) Ödenmemiş kira borcu, üç aylık tutarı aşmamalıdır.
d) Bu erteleme nedeniyle finansal kiralama konusu malın değer kaybından kaynaklanabilecek zarar, teminat altına alınmış olmalıdır.
e) Borçlu finansal kiralama konusu malın işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve iade edilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmalıdır.
Birinci ve üçüncü fıkrada belirtilen alacaklılar yazılı görüşlerini konkordatonun tasdikine ilişkin duruşmadan önce sunmaya davet edilirler; bu alacaklılar ayrıca tasdik duruşmasına çağırılırlar.
Borçlu, rehinli veya finansal kiralama konusu malı rızasıyla devreder, iflâs eder veya ölürse, erteleme kendiliğinden hükümsüz hâle gelir.
Konkordatoyu tasdik eden mahkeme, ilgili alacaklının talebi üzerine ve borçluyu da davet ederek aşağıdaki hâllerden birinin varlığının yaklaşık olarak ispat edilmesi kaydıyla erteleme kararını kaldırır.
a) Borçlu ertelemeyi yanlış bilgiler vermek suretiyle elde etmişse.
b) Borçlunun serveti ve gelirleri artmış ve borçlu, ekonomik varlığını tehlikeye sokmadan borcu ödeyebilecek hâle gelmişse.
c) Rehinli malın paraya çevrilmesi veya finansal kiralama konusu malın iadesi, borçlunun ekonomik varlığını artık tehlikeye sokmayacaksa.”
MADDE 36-
2004 sayılı Kanunun 308 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Konkordatonun tasdik edilmemesi ve borçlunun iflâsı:
MADDE 308- Konkordato tasdik edilmezse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir ve bu karar 288 inci madde uyarınca ilân edilerek ilgili yerlere bildirilir. Borçlunun iflâsa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme, borçlunun iflâsına resen karar verir.”
Maddeyle konkordatonun tasdik edilmemesi ve borçlunun iflası hali düzenlenmektedir. 4949 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda getirilen ve konkordatonun tasdik edilmemesi üzerine, iflâsa tâbi olmayan borçlunun bile iflâs sonucuyla karşı karşıya kalması yaptırımının ağır olduğu düşüncesiyle maddede değişiklik yapılmaktadır. Buna göre, tasdik talebi reddedilen borçlunun iflâsa tâbi kişilerden olması ve hakkında doğrudan doğruya İflâs sebeplerinden birisinin bulunması halinde mahkeme, başka bir şart aramaksızın re'sen iflâsa karar verir. Örneğin, borca batık bir sermaye şirketinin tasdik talebi reddedilirse mahkeme re'sen şirketin iflâsına karar verecektir.
MADDE 37-
2004 sayılı Kanuna 308 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 308/a ila 308/g maddeleri eklenmiştir.
“Kanun yolları:
MADDE 308/a- Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.
Çekişmeli alacaklar hakkında dava:
MADDE 308/b- Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.
Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.
Konkordatonun hükümleri:
MADDE 308/c- Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hâle gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hâle geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar devam eder.
Bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta masa borcu sayılır. Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerlidir.
Konkordatonun sonuçlanmayan takiplere etkisi:
MADDE 308/ç- Konkordatonun taraflar için bağlayıcı hâle gelmesi, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürür.
Birinci fıkra hükmü, 308/c maddesinin üçüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar için konulan hacizler hakkında uygulanmaz.
Konkordato haricinde yapılan vaatler:
MADDE 308/d- Borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatler hükümsüzdür.
Konkordatonun kısmen feshi:
MADDE 308/e- Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir.
Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
Konkordatonun tamamen feshi:
MADDE 308/f- Her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir.
Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde durum 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.
308 inci madde hükmü bu hâlde de uygulanır.
Konkordatoda harç, vergi istisnaları ve teşvik belgeleri:
MADDE 308/g- Tasdik edilen konkordato projesi kapsamında;
a) Yapılacak işlemler, 492 sayılı Harçlar Kanununa tabi harçlardan; bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kâğıtlar, damga vergisinden,
b) Alacaklılar tarafından her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden,
c) Borçluya kullandırılacak krediler, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonundan,
istisna edilmiştir.
Bu istisna hükümleri konkordato projesinde belirtilen işlemler bakımından borçlu ile proje kapsamındaki alacaklılara özgü olarak uygulanır. Üçüncü kişiler bu istisna hükümlerinden yararlanamaz.
Konkordato projesine göre borçları yeni bir itfa plânına bağlanan borçlulara ait olan teşvik belgelerinin süreleri ile ihracat taahhüt süreleri, geçici mühlet kararının verildiği tarihten konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar işlemez.”
308/a maddesiyle, konkordato hakkında verilen kararlara karşı kanun yolları düzenlenmektedir. Konkordatonun tasdiki konusundaki kararlara karşı, herhangi bir miktar veya değer sınırı olmaksızın istinaf ve devamında temyiz kanun yolunun açık olduğu hükme bağlanmaktadır. Karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; diğer alacaklılar İse kararın İlanından İtibaren on gün İçinde İstinaf yoluna başvurabilir. Bu karara karşı temyiz süresi yine on gündür. İstinaf ve temyiz incelemeleri ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılacaktır. 308/b maddesiyle, çekişmeli alacaklar hakkında açılacak dava düzenlenmektedir. Buna göre alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilam tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilecektir. Maddenin ikinci fıkrasının birinci cümlesindeki hüküm, esasen mevcut Kanunun 305 İnci maddesinde düzenlenmişti. Bu kez mehaz İsviçre Kanununun 315 inci maddesinin ikinci fıkrasından hareketle bu madde içinde yeniden kalem alınmaktadır. Böylelikle mevcut Kanunun 302 ile 305. maddelerinde ayrı ayrı düzenlenmiş olan konular, tıpkı mehazda olduğu gibi aynı madde içinde ele alınmış olmaktadır.
Maddenin İkinci fıkrasında ise, konkordato projesinde çekişmeli alacaklara pay ayrılmışsa, kararın kesinleşmesine kadar payın borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verilebileceği; süresi İçinde dava açmamış olan alacaklıların bu paydan ödeme yapılmasını talep edemeyecekleri, yapılan ödemelerin de borçluya iade edileceği düzenlenmiştir.
308/c maddesiyle, Maddeyle konkordatonun tasdikinin hüküm ve sonuçları düzenlenmektedir. Maddenin ilk fıkrasında, mahkemece tasdik edilen konkordato projesinin hangi andan İtibaren alacaklılar için bağlayıcı hâle geleceği, yani işlerlik kazanarak uygulanacağı düzenlenmektedir. Bu hâlde yeni hüküm, alacaklıların projeyi oylayıp kabul ederken, pekâlâ, oylarıyla benimsedikleri projenin ancak tasdik kararının kanun yollarından da geçerek kesinleşmesinin ardından işlerlik kazanacağını kabul etmelerine imkân tanımaktadır. Projenin böyle bir hüküm içermemesi halinde ise ana kural geçerli olacak ve tasdik kararıyla birlikte proje, derhal uygulanmaya başlanacaktır. Kısacası, konkordatonun tasdiki kararı ile konkordatonun sonuçlarını derhal meydana getirmesi kural olarak kabul edilirken bunun aksinin, yani tasdik kararının kesinleşmesi ile bağlayıcı olacağının projede kararlaştırılması da mümkün kılınmaktadır. Bu son durumda mühletin etkileri devam eder. İkinci fıkra hükmü, kısaca projeye tabi alacaklıları tasrih etmektedir. Buna göre bağlayıcı hale gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar İçin mecburi olacaktır. Üçüncü fıkra hükmü uyarınca, Kanunun 206. maddesinin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar ise konkordatodan etkilenmeyecektir. Belirtilmelidir ki tasarıyla rehinli alacaklılar ve diğer alacaklılar bakımından ayrı ayrı oluşturulacak projelerin kendi alacaklı sınıfında müzakere edilmesi, kabul veya reddedilmesi ve kabul edilenler bakımından da birbirinden bağımsız olarak tasdik edilmesi kabul edilmektedir. Bu kapsamda rehinli alacaklılar tarafından kabul edilen projenin mahkeme tarafından tasdik edilerek bağlayıcı hale gelmesi sadece rehinli alacaklılar bakımından geçerli olacaktır. Bu tür bir proje diğer alacaklıları bağlamayacaktır. Kaldı ki böyle bir projede diğer alacaklıları ilgilendiren bir hüküm de bulunmayacaktır.
Mühlet içinde ticari faaliyetine devam etmekte olan borçlunun işlemleri neticesinde ortaya çıkan borçların hukuki akıbeti, maddenin dördüncü fıkrasında yeniden kalem alınmak sureliyle özel olarak düzenlenmektedir. Buna göre, rutin alım satımlardan doğanlar da dahil olmak üzere komiserin İzniyle akdedilmiş olan tüm borçlar ana kuralın dışında bırakılmakta ve projeye tabi tutulmamaktadır, Bu alacaklılar, kendileri İçin ticari risk alarak borçlunun zor zamanında projeye, daha tasdik öncesinde maddi ve mali destek vermiş kimseler olduğundan, adeta ödüllendirilmeleri uygun bulunmaktadır. Bu bağlamda, konkordato mühleti sırasında borçluya yeni kredi veren alacaklıların korunmasına yönelik olarak bu alacaklıların alacağı, malvarlığının terki suretiyle konkordato ve iflasta masa borcu sayılmakta; başka bir ifadeyle imtiyazlı alacaklardan da önce ödenmesi gereken alacaklar haline getirilmektedir. Maddeyle getirilen bir diğer yenilik ise bu sonucun, önceki kanun döneminden farklı olarak ve metinde de açıkça düzenlendiği gibi, komiserin izniyle ifası kabul edilmiş sürekli borç İlişkilerinden kaynaklanan karşı edim alacakları için de geçerli görülmesidir.
308/ç maddesiyle, konkordatonun sonuçlanmayan takiplere etkisi düzenlenmektedir. Metin, geçici mühlet kurumunun kabulüyle yeniden kaleme alınmaktadır. Buna göre konkordatonun taraflar İçin bağlayıcı hale gelmesi, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürecektir.
308/d maddesiyle, konkordato haricinde yapılan vaatler düzenlenmektedir. Buna göre borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatler hükümsüz olacaktır.
308/e maddesiyle, konkordatonun kısmen feshi düzenlenmektedir. Buna göre kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış Olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilecektir. Ayrıca maddede bu konuda verilecek karar hakkında kanun yoluna ilişkin hüküm sevk edilmektedir.
308/f maddesiyle, konkordatonun tamamen feshi mevcut kanunun 308. Maddesi esas alınarak düzenlenmektedir. Konkordatonun tamamen feshi İle birlikte proje, onunla bağlı tüm alacaklılar İçin etkisini yitireceğinden, bu sonucun aleniyet kazanarak duyurulması bakımından ikinci fıkrayla ilan ve bildirim hükmü getirilmektedir.
308/g maddesiyle, konkordatoyu kolaylaştırmak amacıyla birtakım harç ve vergi istisnaları ve teşvik belgelerinde süre uzatımı imkan getirilmektedir, Bu İstisna hükümleri konkordato projesinde belirtilen İşlemler bakımından borçlu İle proje kapsamındaki alacaklılara özgü olarak uygulanacaktır. Üçüncü kişiler bu istisna hükümlerinden yararlanamayacaktır.
MADDE 38-
2004 sayılı Kanunun Onikinci Babına Birinci Bölümden sonra gelmek üzere “II. REHİNLİ ALACAKLILARLA MÜZAKERE VE BORÇLARIN YAPILANDIRILMASI” başlığıyla İkinci Bölüm ve aşağıdaki madde eklenmiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir.
Rehinli alacaklılarla müzakere şartları ve yapılandırmanın hükümleri:
MADDE 308/h- Adi konkordatoda borçlu, ön projede belirtmek suretiyle, alacaklı lehine rehin tesis edilmiş borçlarının yapılandırılmasını bu madde uyarınca talep eder.
Komiser, kesin mühlet içinde uygun göreceği zamanda bütün rehinli alacaklıları borçlunun anapara indirimi, faiz indirimi, vadelendirme veya diğer ödeme tekliflerini müzakere etmek üzere tebligat çıkartarak davet eder.
Müzakerede ve müzakereyi takip eden yedi günlük iltihak süresi içinde rehinli alacaklıların, alacak miktarı itibarıyla üçte ikiyi aşan çoğunluğu ile bir anlaşma hasıl olursa, komiser, imzalanan anlaşmaları tutanağa bağlar ve rehinli alacaklılarla anlaşma yapıldığını 302 nci madde uyarınca mahkemeye tevdi edeceği gerekçeli raporuna ayrı ve bağımsız bir başlık altında işler.
Borçlunun tekliflerinin alacak miktarı itibarıyla üçte ikiyi aşan çoğunlukla kabul edilmesi hâlinde, borçlu ile anlaşamayan rehinli alacaklı, konkordato talep tarihinden itibaren, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranı uygulanmak suretiyle, diğer rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmalardan en uzun vadelisine tabi olur. Bu husus ve anlaşmaya varılamayan rehinli alacaklılara borçlu tarafından yapılacak ödemelere ilişkin plan komiser tarafından tutanağa geçirilir ve komiserin 302 nci madde uyarınca mahkemeye tevdi edeceği gerekçeli rapora da işlenir.
Rehinli alacaklılarla bir anlaşmaya varılamamışsa, bu husus da komiserin gerekçeli raporuna işlenir.
Mahkeme, rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmaları üçte iki oranına ulaşılıp ulaşılmadığı ve anlaşmaya varılamayan rehinli alacaklılar varsa bunlara uygulanacak ödeme planının bu maddede öngörülen şartlara uyup uymadığı bakımından kontrol ettikten sonra anlaşmaları ve ödeme planını, 305 inci ve 306 ncı maddeler uyarınca vereceği karara dahil eder.
302 nci madde uyarınca yapılacak alacaklılar toplantısı borçlunun konkordato projesini kabul etmezse, bu madde uyarınca anlaşma yapmış olan rehinli alacaklıların borçluyla akdetmiş bulundukları anlaşmalar ve anlaşma yapmamış olan rehinli alacaklılar için hazırlanmış olan ödeme planı geçerli hâle gelmez.
Yapılan anlaşmaya uygun olarak kendisine karşı ifada bulunulmayan her rehinli alacaklı tasdik kararını veren mahkemeye başvurarak o rehinli alacağa ilişkin anlaşmayı feshettirebilir. Ancak bu fesih sonucunda üçüncü fıkrada belirtilen üçte iki oranının altına düşüldüğü takdirde, borçlunun teklifini kabul etmeyip ödeme planına tabi tutulan rehinli alacaklılar bu planla bağlı olmaktan çıkar, borçlu ile anlaşmış olan rehinli alacaklılar ise anlaşmayı sona erdirebilir.
Bu madde münhasıran adi konkordatoda borçlunun, alacaklı lehine rehin tesis edilmiş borçlarının yapılandırılması teklifinde bulunması hâlinde uygulanır. 285 ilâ 309/l maddeleri, açıkça belirtilmedikçe rehinli alacaklılar hakkında uygulanmaz.”
Maddeyle, iflastan sonra konkordatoya ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
Maddenin İlk fıkrasında, mevcut düzenlemeden farklı olarak ve gerektiğinde malvarlığının terki suretiyle konkordatonun iflas hâlinde de uygulanabilmesi amacıyla alacaklılara da söz konuşu talepte bulunma hakkı tanınmakladır, ikinci fıkra hükmü, iflas içi konkordatoda da uygulama alanı bulacak adi konkordatoya ait hükümleri, ilgili düzenlemelere göndermede bulunmak suretiyle tasrih etmektedir.
Üçüncü fıkra hükmüyle alacaklılarca kabul edilmiş konkordatonun halen devam etmekte olan iflas tasfiyesince olan etkisi düzenlenmektedir. Bir yandan uygulamada karşılaşılan ve özellikle İflas tasfiyesini akamete uğratmak İçin yapılan iflas içi konkordato tekliflerinin Önüne geçilmek İstenirken, Öte yandan alacaklılarca da kabul edilmiş ve İflas tasfiyesinden ayrılan konkordato projesinin hayata geçirilebilmesi için uygun ortamın sağlanmasına çalışılmaktadır. Kabul edilmiş projeye rağmen İflasın tasfiyesinin devam edecek olması, pek çok kez projenin İşletilememesi sonucunu doğurur. Bu kapsamda malların paraya çevrilmesinin durması, alacaklılarca projenin kabulünden başlamak üzere mahkemenin tasdik kararına kadar ve her hâlde altı ayla sınırlı olarak kabul edilmektedir. Yine aynı amaç altında, iflas tasfiyesi sırasında konkordatonun sadece bir kez istenebilmesi düzenlenerek iflas tasfiyesinin sürekli olarak geciktirilerek sekteye uğratılmasının önüne geçilmesi hedeflenmektedir.
MADDE 39-
2004 sayılı Kanunun 309 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 309- İflâsına hükmedilmiş olan bir borçlu konkordato talep ederse veya bu borçlunun alacaklılarından biri konkordato işlemlerinin başlatılmasını isterse, iflâs idaresi, görüşüyle beraber ikinci alacaklılar toplanmasında veya daha sonra müzakere edilmek üzere alacaklılara bu talebi bildirir.
302 ilâ 307 nci maddeler ile 308/a ilâ 308/g maddeleri burada da uygulanır. Komisere ait görevler iflâs idaresi tarafından yapılır.
Konkordato talebinin alacaklılar tarafından kabul edildiği toplantının yapıldığı tarihten, konkordatonun mahkemece tasdik edildiği tarihe kadar geçen sürede müflisin mallarının paraya çevrilmesi durur. Bu süre altı ayı geçemez.
Konkordato hakkında verilen karar iflâs idaresine bildirilir.
Konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmesi üzerine iflâs idaresi iflâsa hükmeden mahkemeden iflâsın kaldırılmasını ister.
İflâstan sonra konkordato iflâs tasfiyesi içinde ancak bir defa istenebilir.”
Maddeyle, iflastan sonra konkordatoya ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
Maddenin İlk fıkrasında, mevcut düzenlemeden farklı olarak ve gerektiğinde malvarlığının
terki suretiyle konkordatonun iflas hâlinde de uygulanabilmesi amacıyla alacaklılara da söz
konuşu talepte bulunma hakkı tanınmakladır. İkinci fıkra hükmü, iflas içi konkordatoda da uygulama alanı bulacak adi konkordatoya ait hükümleri, ilgili düzenlemelere göndermede bulunmak suretiyle tasrih etmektedir.
Üçüncü fıkra hükmüyle alacaklılarca kabul edilmiş konkordatonun halen devam etmekte olan iflas tasfiyesine olan etkisi düzenlenmektedir. Bir yandan uygulamada karşılaşılan ve özellikle iflas tasfiyesini akamete uğratmak İçin yapılan iflas içi konkordato tekliflerinin önüne geçilmek İstenirken, öte yandan alacaklılarca da kabul edilmiş ve iflas tasfiyesinden ayrılan konkordato projesinin hayata geçirilebilmesi için uygun ortamın sağlanmasına çalışılmaktadır. Kabul edilmiş projeye rağmen iflasın tasfiyesinin devam edecek olması, pek çok kez projenin İşletilememesi sonucunu doğurur. Bu kapsamda malların paraya çevrilmesinin durması, alacaklılarca projenin kabulünden başlamak üzere mahkemenin tasdik kararına kadar ve her hâlde altı ayla sınırlı olarak kabul edilmektedir. Yine aynı amaç altında, iflas tasfiyesi sırasında konkordatonun sadece bir kez istenebilmesi düzenlenerek iflas tasfiyesinin sürekli olarak geciktirilerek sekteye uğratılmasının önüne geçilmesi hedeflenmektedir.
Kanunun tasarı hali için:
http://www2.tbmm.gov.tr/d26/1/1-0913.pdf
Kanunun tam metni için:
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/03/20180315-28.htm